Mevlânâ public
[search 0]
More
Download the App!
show episodes
 
Loading …
show series
 
Enes b. Mâlik (r.a.)’den, şöyle dediği rivâyet edilmiştir: “Ashâb’dan bir takımları Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’e: “YaResûlallâh, biz sebb-ü şetme (hakarete, sövmeğe) mâruzkalıyoruz” diye şikayette bulundular. Peygamberimiz(s.a.v.): “Her kim ashâbıma söverse Allâh’ın ve bütünmeleklerin ve insanların laneti onun üzerine olsun”buyurdu.Hz. Enes (r.a.)’den,…
  continue reading
 
İnsanlara yol gösteren kişinin; birisine, kendisini ilgilendirmeyen şeyler hakkında susmasını emretmesi halinde, eğer bizzât kendisi de lüzumsuz şeyler hakkındasükût eden biri ise, o zaman o kişiye uyulur. O kişi sanadünya karşısında zahidâne bir hayat yaşamanı öğütler ve bizzât kendisi de aynı şekilde yaşarsa o zamanfetvâsı doğru olacaktır. Yok ke…
  continue reading
 
Bir çınar düşünün…Gökyüzüne uzanan dalları, heybetli gövdesi, görünmeyen ama bu muazzam çınarı besleyen ve derinlere salınmış kökleri ile bir ulu çınar…Muhammedî (s.a.v.) kaynaktan sulanmış, sıddîkiyet nesebinden bahçıvanlar eliyle büyütülmüş bir çınar…Gölgesinden herkesin istifade ettiği böyle bir çınarın altında oturarak, çınarın tamamını resmetm…
  continue reading
 
Ebedî mutluluğun sırrı; bizi karanlıkları ilim ve irfanlarıylaaydınlatan ve tehlikeli dönemeçlerde bizleri işâret taşları ileuyaran mâneviyat ehline uymaktadır. Nitekim Cenâb-ı Hâkk;“Ey mü’minler, Allâh’tan korkun, (kötülüklerden sakının)îmânında ve sözünde doğru olanlarla (sâlih ve sadıklarla)beraber olun.” (Tevbe s. 19) buyurmuştur. Sâdık ve sâli…
  continue reading
 
Abdulhamid Han’ın tahttan indirilmesiyle başlayan süreçte, Osmanlı Devleti içeriden ve dışarıdan büyük darbelerleyıkılmış, 24 milyon km²’den sonra, 780 bin km²’lik bir alanasıkışmış memleketimizde İslâmî müesseseler de büyük ölçüde ortadan kaldırılmış, böylece dîni hayat ve dîni tedrîsatgüçlü bir tırpan yemiştir. Tabii ki her şey Allâh Azimüşşân’ın…
  continue reading
 
Mü’minler için en mühim şey Cenâb-ı Hâkk’ın rızasınıkazanıp, affına nâil olarak cennetine dâhil olup cemâli ilemüşerref olmaktır. Hâkk Teâlâ hazretleri Nebî (s.a.v.) vasıtasıyla âyet-i kerîmede: “(Habibim, o mü’minlere) Deki: ‘Eğer Allâh’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allâh dasizi sevsin ve günâhlarınızı bağışlasın. Çünkü Allâhçok bağışlayandır, çok …
  continue reading
 
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in bizlere emir ve vasiyetlerinden biri, dünyadan yüz çevirerek gece ibâdetinekalkmaya hazırlanmamız, dünya lezzet ve şehvetindenuzak kalmamız, helâl lokma ile de olsa karnımızı tıka-basa doyurmamamız hakkındadır. Salih ve âbid kişilerin geceibâdetine devamlı olarak kalkabilmeleri bu esaslara riâyetetmelerindendir.Hadîs…
  continue reading
 
Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’in doğru ve düzgün konuşmasının, etkili ve yerinde söz söylemesinin başlıca sebeplerişunlardır: O, Arapça’yı en iyi konuşan Kureyş kabilesinemensuptur ve Sa’doğulları topraklarında yetişmiştir. BedevîArapların tatlı ve düzgün söz söyleme kabiliyetine; şehirlilerin açık, anlaşılır ve parlak konuşma yeteneğine sahipolmasının hi…
  continue reading
 
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivayetle, Peygamber (s.a.v.)şöyle buyurdular: “Önceki peygamberlerden herbirine, insanların o sayede imâna girecekleri bir mucize verilmiştir. Ancak Allâh (c.c.)’un bana verdiğimucize, Allâh (c.c.)’un vahyinden ibaret olan Kur’ânmucizesi’dir. Ümmetinin sayısı en çok olan peygamberin, ben olacağı ümidindeyim.”Bu hadis-i şerif…
  continue reading
 
E‘ûzü bi’llâhi mine’ş- şeytâni’r- racîm.Bi-smi’llâhi’r- rahmâni’r- rahîm.Selâmün ‘aleyküm ketebe rabbüküm ‘alâ nefsihi’r-rahmeh.Selâmün aleyküm bi mâ-sabertüm feni‘me ‘ukbe’d-dâr.Selâmün aleykümü’dhulû’l- cennete bi mâ-küntüm ta‘melûn.Ve selâmün ‘aleyhi yevme vülide ve yevme yemûtü veyevme yüb‘asü hayyen.Ve’s-selâmü ‘aleyye yevme vülidtü ve yevme e…
  continue reading
 
Safer ayının ilk ve son çarşamba gecesi, gece yarısından sonra yeryüzüne inecek belâlardan Allâh (c.c.)’un izniyle korunmak için imsâktenönce dört rek‘at nâfile namâzı kılıp Fâtiha’dan sonra zamm-ı sûre olarak, birinci rek‘atte 17 “Kevser”; ikinci rek‘atte 5 “İhlâs”; üçüncü rek‘atte1 “Felâk”; dördüncü rek‘atte 1 “Nâs” sûrelerini okuyup selâmdan son…
  continue reading
 
Bi’smi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîmE‘ûzü billâhi min şerri hâzâ’z-zamâni ve este‘îzu bihîmin şürûri sâiri’z-zamâni ve e‘ûzu bi-celâli vechike vecemâli kudsike en tücîrenî mine’l-belâi fî hâzihi’s-senetive kınâ min şerri mâ-kadayte fîhâ ve ekrimnâ fî’s-saferiyâ ekreme’l-ekremîn. Ezhir vahtim hâzihi’ş-şuhûre‘aleyye bi’s-selâmeti ve’s-sa‘âdeti ve li-ehli b…
  continue reading
 
Tırnaklar üzerine yapılan boyalar, ince veya kalınmutlaka bir tabaka oluşturmaktadır ve bu boya kolaylıkla temizlenmemektedir. Ya kesici bir aletle kazınmaktaya da bazı asit içeren sıvılarla eritilerek çıkartılmaktadır.Abdest ve gusül temizlikleri yapılırken, suyun doğrudan tene ulaşmasının (suyun zarar verdiği yara vb.haller dışında) mutlaka gerek…
  continue reading
 
İslâmın sünnet ve edeblerinden biri de, Seyyidü’l-enâm(s.a.v) Efendimiz’e çok salât-ü selâm getirmektir. Çoksalevât-ı şerîfe getirmek Resûlullâh (s.a.v.)’in şefaat etmesine ve Cennet’te O (s.a.v.)’in sohbetinde bulunmaya vesîleolur.Sûfyân-ı Sevrî (k.s.) diyor ki: “Hacca gittiğimde bir gencin Kâ’be örtüsüne asılarak çok salevât-ı şerîfe getirdiğinig…
  continue reading
 
Hâce Muhammed Pârisa (k.s.) Faslü’l-Hitâb adlı kitabındakaydedildiğine göre, Hz. Ali (k.v.) şöyle buyurmuştur: “Birçokkimseler beni Ebû Bekir, Ömer ve Osman (r.a.e.)’dan üstüntutuyorlar. Bunların kalblerinde bozukluk vardır. Müslümânlararasına fitne sokarlar. Resûlullâh (s.a.v.) bana bunları haberverdi. Bunlar zahiren müslümânlarla kardeş gibi görü…
  continue reading
 
Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’in isimlerinden biri, nübüvvetmührünün sahibi anlamında “Sâhibü’l-hâtem”dir. Resûl-iKibriyâ (s.a.v.), son Peygamber oluşuyla ilgili olarak şöylebuyurmuştur:“Benimle diğer peygamberlerin durumu ev yapanbir adama benzer. Adam evini yapıp tamamlamış, onugüzelce süslemiş, yalnızca bir tuğlasını eksik bırakmıştır. Halk binayı gezm…
  continue reading
 
Osmanlı Devleti’ne “Gaziler Devleti” lakâbı yakışmaktadır. Zira gazâ anlayışı o zaman kuruluş aşamasında Osmanlı Devleti’ni diğer beyliklerden ayırt edenen mühim unsurdu. Bu sebeple diğer beyliklerde Osmanlılardan bahsedilirken ağızlardan tek bir kelam dökülürdü: “Onlar gazilerdir!”Bu durum gerçekten şaşırtıcıdır. Böyle bir devlet,böyle bir ahlak, …
  continue reading
 
Kitap yakma geleneği, Avrupalıların tarihlerinde karanlık bir perdedir. Kitap yakarak, hakikati perdeleyemezsiniz,yok edemezsiniz ki! Kitap yakmakla, sadece ne kadar bönve berbat hakikât düşmanları zavallılar olduğunuzu ispatetmiş olursunuz!İsveç, Hollanda ve Danimarka’da Kur’ân’ı yakan kişi,meczup olabilir ama Tevrat’ın yakılmasına izin vermeyenİs…
  continue reading
 
Bir müslümanın Ehl-i Sünnet ve’l Cemaat çizgisinden ayrılmamak için hayatı boyunca azami gayretsarfetmesi gerekir. İslâm ahkâmının “Edille-i Şer’iyye”denilen dört dayanağını olduğu gibi kabul edip bunlarındışında hiçbir yoruma itibar edilmemesi gerekir.Bilindiği üzere Edille-i Şer’iyye dörttür. Bunlardan birincisi Kitap, yani Kur’an-ı Kerim’dir. İk…
  continue reading
 
Dünyevî işlerden oluşan ağırlıklardan şikâyet buyuruyorsunuz; doğrudur. Bir insan, dünyevî işlerden dolayı gâfilbir kalp ile öldüğü zaman bunun ahiretteki vebâli daha fazladır. Allâhü Teâlâ sizi ve bizi muhâfaza buyursun.Âyet-i Kerîme ve hadîs-i şerîfleri tamamıyla tasdîk edenârif zât, içinde bulunduğu vakitlerinin çoğunu Allâh (c.c.)’uanmaktan gaf…
  continue reading
 
Tâbiîn neslinden olan Küleyb ibni Menfa’a(r.a.) şöyle dedi: “Anlattığına göre dedem bir günResûl-i Ekrem (s.a.v.)’in huzûruna çıkmış ve: “YâResûlallâh! Kime iyilik edeyim?” diye sormuş,Allâh’ın Elçisi (s.a.v.) de ona şöyle cevap vermiştir:“Annene, babana, kız kardeşine, erkek kardeşine ve diğer yakınlarına iyilik et! Onlara iyilik etmen, senin vazi…
  continue reading
 
Namazların içinde en üstün, en değerli, en fazîletli namaz, Cuma namazıdır. Haftanın günleri içinde en üstün,en değerli, en fazîletli gün Cuma günüdür. Cuma günü,Allâh (c.c.) indinde Ramazan ve Kurban Bayramı günlerinden daha değerlidir.Arefe günü (kurban bayramından önceki gün) iseCuma gününden efdaldir. Fakat Ahmed b. Hanbel(r.âleyh) Hazretleri’n…
  continue reading
 
Ez-Zehrâvî’nin, Kurtuba’nın kuzeydoğusunda bulunan Medînetüzzehrâ kentinde doğduğu sanılmaktadır.Tam adı Ebü’l Hasan Ali b. Süleymân’dır. Geometri,aritmetik, tıp konularında âlimdir. Onu en fazla öne çıkaran alan ise tıp olmuştur. Batı’da “Albucasis” ismiylebilinmektedir. Doğum tarihi kesin olarak bilinmeyen EzZehrâvî, 1013 tarihinde vefât etmiştir…
  continue reading
 
Semûd kavmi; Medine’nin kuzeyinde, Şam’la Hicâzarasında Hicr denilen mevkide, ikâmet ederdi. Bunlara, “İkinci Âd” da denir. Kayaları oymak suretiyle birçokmesken vücûda getirmişlerdi. Bıraktıkları eserlere nazaran Semûdiler, Âd’dan daha medeni ve ilerlemiş idiler.İşte Salih (a.s.), bu kavme gönderilmişti. Fakat O’nunmu’cizelerine inanmamışlar, şirk…
  continue reading
 
Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ümmetimden herkim, benim sahih bir hadisimi yayar ve bu yaydığı hadisle bir sünnet diriltir ve bir bid’at ortadan kaldırırsa,işte o kimseye cennet vardır.”Ebû Bekir (r.a.) dedi ki: Resûlullâh (s.a.v.) buyurdu ki:“Kim, ben söylemediğim halde bana yalan söz isnatederse veya emrettiğim bir şeyi kabul etmezse, cehenn…
  continue reading
 
Ebû Ümâme (r.a.) şöyle dedi: “Farz ve nâfile namazlardan sonra Resûlullâh (s.a.v.)’e her yaklaştığımda onunşöyle duâ ettiğini işitirdim: “Allâhümmağfir lî zünûbîve hatâyâye küllehâ, Allâhümme en‘ışnî vecburnîvehdinî lisâlihil a‘mâli velahlâkı, innehû lâ yehdîlisâlihihâ, velâ yasrifü seyyiehâ illâ ente (Allâhım! Bütün günâhlarımı ve hatâlarımı affey…
  continue reading
 
Muâz ibni Cebel (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre, birgün Resûlullâh (s.a.v.) onun elini tuttu ve: “Ey Muâz!Vallâhi seni gerçekten seviyorum” buyurdu, sonrada ona şunu söyledi: “Ey Muâz! Sana her namazdansonra şöyle duâ etmeyi ihmâl etmemeni tavsiyeediyorum: “Allàhümme eınnî alâ zikrike ve şükrikeve husni ibâdetik (Allâhım! Seni zikretmeme, sanaşü…
  continue reading
 
Resûlullâh (s.a.v.)’in şöyle buyurduğu rivâyet olunur:“Kocasına itaat eden kadın için kocası ondan razı olduğu sürece havadaki kuşlar, sudaki balıklar, gökdeki melekler, güneş ve ay istiğfarda bulunurlar. Hangi kadında kocasına karşı gelirse Allâh’ın melekleri ve bütün insanların laneti onun üzerine olsun. Hangi kadın da kocasının yüzüne karşı çehr…
  continue reading
 
Size vasiyetim ey oğlum! Akıldır, edeptir ve takvâdır.Tüm durumlarda geçmişlerin eserlerini izle, Ehl-i Sünnetve Cemaat’e bağlı ol. Fıkıh ve hadis öğren. Câhil sûfilerdensakın. İmam ve müezzin olmamak şartıyla namazıı cemaatle kıl.Hiçbir zaman şöhret arama ki, şöhret âfettir. Soya soparağbet etme. Dâima ismin az söylensin. İlk önlere kendi adını ya…
  continue reading
 
İmâm namaz kıldırırken şu 7 hususa dikkat etmelidir:1. İmâm namazı hafif tutmalıdır. Enes b. Mâlik (r.a.)buyuruyor ki, “Hiçbir kimsenin ardında, Resûlullâh(s.a.v.)’in kıldırdığı namazdan daha hafif ve daha mükemmel bir namaz kılmadım.”2. İmâm, müezzin henüz ikâmeti bitirmeden ve cemaat saf olmadan tekbir alıp namaza başlamamalıdır.Namaza başlamadan…
  continue reading
 
Ashâb-ı Kiram (r.a.e.)’den Mikdâm ibni Ma’dîkerib(r.a.)’den rivâyet edildiğine göre Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Âdemoğlu, midesinden daha tehlikeli bir kapdoldurmamıştır. Oysa insana kendini ayakta tutacakbirkaç lokma yeter. Ancak bir sebeple çok yiyecekolursa, midesinin üçte birini yemeğe, üçte birini içeceğe, üçte birini de nefesine ayırmal…
  continue reading
 
1. O gün, oruç tutulacak; fakat Muharrem’in sâdece onuncugünü oruç tutulmaz. (9.-10.), (10.-11.).Hz. Sâmî (k.s.) (9.-10.-11.) günleri tutmanın, en fazîletlisiolduğunu beyân buyurmuşlardır.2. Muharrem’in birinci ilâ onuncu günü de dâhil her gün okunan duâ, sabahleyin üç def‘a okunur.3. Mekrûh olmayan bir vakitte 2 rek‘at namâz kılınır. Herrek‘atte F…
  continue reading
 
İbn Abbâs (r.a.)’dan bildirdiği hadîs-i şerîf’te: “Aşûre günüoruç tutana, on bin melek sevâbı verilir. Muharrem’in Aşûregününü oruç tutana on bin şehîd, on bin hac ve umre sevâbıverilir. Muharrem’in onuncu günü olan Aşûre gününde biryetîmin başını okşayana Allâhü Teâlâ o yetimin başındakikıllar kadar cennette derece verir. Aşûre gecesi bir mü’minei…
  continue reading
 
Kim helâk edici büyük günâhlardan sakınırsa, diğer günâhları affedilir ve onun İslâm binasının beştemel farzını yerine getirmesinden dolayı ayrıca sevap yazılır. Çünkü İslâm’ın temelini oluşturan farzlar(kelime-i şehadet, namaz, zekat, oruç ve hac) ile büyük günâhlar; biri diğerini takip eden, birbirine karşıüstünlük sağlamaya çalışan, etki ve büyü…
  continue reading
 
Cennet ehli cennete, cehennem ehli de cehenneme girdiğinde Resûlullâh (s.a.v.) ve mü’minler Allâh (c.c.)’a yönelirlerve derler ki: “Ey Rabbimiz! Bu kardeşlerimiz dünyada iken“La ilâhe illallâh” diyorlardı, bizimle beraber oruç tutuyorlarve bizimle birlikte namazlarını edâ ediyorlardı. Böyle iken onları günâhları sebebiyle cehenneme attın.” Allâh (c…
  continue reading
 
Hz. Peygamber (s.a.v.) ile Hz. Ali (r.a.) arasında derinve kuvvetli bir bağ vardır. Resûlullâh (s.a.v.) Ebû Tâlib’inevinde yetişip büyüdü. Hz. Ali (r.a.) de Resûlullâh (s.a.v.)’inevinde yetişip büyüdü. Hz. Ali (r.a.) ahlâkında ve yönelimlerinde Hz. Peygamber (s.a.v.)’in ahlâkına benzer bir ahlâksahibiydi. Çocuklardan ilk müslüman olan o idi. “Dârul…
  continue reading
 
Abdullah ibni Ömer (r.a.)’dan rivâyet edildiğine göre,Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Hepiniz bir tür çobansınız; hepiniz hangi görevi üstlenmişseniz, ondansorumlusunuz. Devlet reisi de bir tür çobandır veyönettiklerinden sorumludur. Erkek ailesinin çobanısayılır ve onlardan sorumludur. Hizmetkâr efendisinin malının çobanı durumundadır; o da ko…
  continue reading
 
Her konuda olduğu gibi İslâm’da ticaret ahlâkında daen güzel örnek tâbi ki Resûlullâh (s.a.v.) Efendimizdir.Güzel ahlâkın en büyük numunesi olan Nebi (s.a.v.)Efendimiz İslâm’da ticaretin nasıl yapılması gerektiğinibizlere öğretmiştir. İmâm-ı Gazali (r.âleyh) hazretleri deResûlullâh (s.a.v.) Efendimiz’in öğrettiği helâl ticaretinnasıl yapılması gere…
  continue reading
 
İslâm dîninin sünnetlerinden biri de, duâdır. Resûlullâh(s.a.v.): “Duâ ibâdettir” buyurmuştur. Duâ ibâdetin özü vemü’minin silâhıdır. İbn-i Abbâs (r.a.) rivayeti ile Resûlullâh(s.a.v.): “Dikkat ediniz! Düşmanınızdan kurtulmanız, bolrızka kavuşmanız için size gece gündüz duâ etmenizitavsiye ediyorum. Çünkü duâ mü’minin silâhıdır” buyurmuştur.Selmân …
  continue reading
 
Câbir İbn-i Abdullâh (r.a.)’den rivâyetle Resûlullâh(s.a.v.) Efendimiz: “Kişi ile şirk ve küfrün arasında yalnız) namazı terk etmek vardır.” diye buyurmuşlardır.Namazı inkâr eden kafir olur. Bu, kesin delil ile sabittir.Tembelliğinden dolayı kasden terk eden fâsık olur.Namazın farz olduğunu itikâd etmekle beraber, tembelliğinden kılmıyorsa, mesele …
  continue reading
 
1. Aşağıdaki duâ, üç defa okunmalıdır:Bismi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîm Ve sallâllâhu ‘alâ seyyidinâmuhammedin ve âlihi ve sahbihî ve sellem. Allâhümmeente’l-ebediyyü’l-kadîmü’l-evvelü ve ‘alâ fazlike’l-‘azîmi vecûdike’l-‘amîmi’l-mu‘avveli ve hâzâ ‘âmun cedîdün kad akbelenes’elüke’l-‘ısmete fîhi mine’ş-şeytâni ve evliyâihi ve cünûdihive’l-‘avne ‘alâ hâ…
  continue reading
 
İbn-i Abbâs (r.a)’in bildirdiği hadîs-i şerîfte: “Zilhicce’ninsonuncu günü ile Muharrem’in birinci günü oruç tutan,geçmiş yılı oruçla bitirip, yeni yıla oruçla başlamış olur.Allâhü Teâlâ o orucu onun elli yıllık günâhına keffâreteder” buyurulmuştur.Peygamberimiz (s.a.v.): “Ramazan orucundan sonraen fazîletli oruç, Allâh’ın ayı olan Muharrem’de tutu…
  continue reading
 
Rivayet olunur ki, Hz. Ebû Bekir (r.a.)’in kızı Esmâ(r.anhâ) şöyle anlattı: “Babamla Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz çıkıp gittiler. Nice olduklarını bilemezdik. Bir günKureyşten bir toplulukla beraber Ebû Cehil kapıya geldi”.Ben de: “Ne istiyorsunuz?” diye çıktım. Ebû Cehil bana:“Baban nerede?” diye sordu. Ben de:“Vallâhi nerede olduğunu bilmiyorum.…
  continue reading
 
Evrendeki her şeyin müthiş bir düzen içerisinde seyirettiğini görüyoruz. Güneş bir saniye dahi geç kalmaksızındoğuyor. Oksijen bütün yeryüzü tabakasını kapsıyor, yağmurlar, bitkiler, ağaçlar, kısaca her şey harika bir düzeniçerisinde bizlere şunu ifade ediyor: Bütün bu varlıklarıbuyruğuyla bizim hizmetimize musahhar kılan Cenâb-ıHâkk’tan başkası de…
  continue reading
 
“Sen, onlar bu Kur’an’a inanmıyorlar diye, arkalarından üzülerek neredeyse kendini helâk edeceksin!” (Kehf s. 6) âyet-i kerimesi Allâhü Teâlâ’nın Resûl-iEkrem (s.a.v.)’e olan şefkâtini ve merhametini göstermektedir.Yani Allâhü Teâlâ, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’eseslenerek, “kâfirler Kur’ân-ı Kerîm’e imân etmiyorlardiye onlara kızıp öfkelendiğin v…
  continue reading
 
İngiltere’de 25 binden fazla insanın katıldığı bir araştırmaya göre, beyin için güvenli miktarda alkol tüketimi yok.Hatta “ılımlı” alkol alımı bile beynin neredeyse her bölümünü olumsuz etkiliyor. Bu çalışma, ne kadar çok alkoltüketilirse beyin hacminin o kadar düşük olduğunu önesürüyor. Yani birisi, ne kadar çok alkol tüketiyorsa beynide o kadar k…
  continue reading
 
Müslüman bütün engellemelere rağmen Nebi(s.a.v.)’in gösterdiği istikâmette ilerlemek durumundadır. Müslümanları bu yoldan saptırmak için yenilikçilerortaya çıkmakta ve kendilerince alternatif yollar türetmektedir. Meselâ bizim bildiğimiz iki itikat mezhebine(Maturidi ve Eşari) selefiyenin yolu diye bir üçüncüyüekliyorlar. Selef yerine geçilen demek…
  continue reading
 
Selçuklu Sultânı, Ertuğrul Gazi’yi 1231’de Bizans’lagazâ etmek ve Türkiye’nin sınırını korumak üzere, Kuzeybatı Anadolu’ya yerleştirdi. Böylece Ertuğrul Gazi, BatıAnadolu’daki Türk uç beyleri arasına girdi. Ancak başındabulunduğu oymak o kadar küçüktü ki, rivayete göre Kayıboyundan olan bu küçük oymak, 400 çadırdan, yani enfazla kadınlı erkekli 4.0…
  continue reading
 
6. Bir kimse ancak bir kâfirin yapabileceği bir fiili yaparya da ancak bir kâfirden sudûr edebilecek (meydana gelebilecek) bir sözü söylerse; müslüman olduğunu ikrâr edip “La ilâhe illallâh, Muhammedur Resûlullâh” dese dahi bu fiil ve sözsebebiyle kâfir olur. Mesela, puta, güneşe veya aya secdeetse, Yahudi veya Hıristiyanlarla beraber kilise ve hav…
  continue reading
 
1. Bir kimse Allâh (c.c.)’un varlığını ve birliğini kabulettiği halde Cenâb-ı Hâkk’ı ulûhiyetine yakışmayacak birsıfat ile vasfetse kâfir olur. Meselâ, “Allâh (c.c.) Hâyy değildir, ezelî değildir, oğul edinmiştir, bazı varlıklara hulûleder, sadece hayrın yaratıcısıdır” diyen kimseler Allâh(c.c.)’un varlığını ve birliğini kabul etmekle mü’min olmazl…
  continue reading
 
Loading …

Quick Reference Guide