To give you the best possible experience, this site uses cookies. Review our Privacy Policy and Terms of Service to learn more.
Got it!
Player FM - Internet Radio Done Right
Checked 11d ago
Added three years ago
Content provided by Seda. All podcast content including episodes, graphics, and podcast descriptions are uploaded and provided directly by Seda or their podcast platform partner. If you believe someone is using your copyrighted work without your permission, you can follow the process outlined here https://player.fm/legal.
Player FM - Podcast App Go offline with the Player FM app!
Episode Notes [00:00] The Importance of Questioning [01:21] Introduction to Curated Questions [02:20] Meet Kevin Kelly [03:56] Kevin Kelly's Mentor: Stewart Brand [05:33] The Role of Questions in Intellectual Traditions [06:47] Disequilibrium and Growth [10:21] Embodied Questions and Exploration [11:11] Balancing Exploration and Exploitation [11:50] The Inefficiency of Questioning [15:53] The Abundance Mindset [18:39] The Inevitable and Quality Questions [19:26] Hill Climbing vs. Hill Making [22:28] The Challenge of Innovation [24:13] The Beauty of Engineering and Innovation [24:34] Navigating the Frontier of New Technologies [25:33] The Role of AI in Question Formulation [26:43] Challenges in Advancing AI Capabilities [29:11] The Long Now Foundation and the 10,000 Year Clock [29:56] Transmitting Values Over Time [31:03] Ethics in AI and Self-Driving Cars [33:26] The Art of Questioning [34:04] Photography: Capturing vs. Creating [36:12] The Inefficiency of Exploration [38:36] Daily Practice and Long-Term Success [40:17] The Importance of Quantity for Quality [43:22] Final Thoughts and Encouragement on Questioning [46:24] Summary Takeaways Resources Mentioned Wired Magazine Whole Earth Review WELL Hackers Conference What Technology Wants by Kevin Kelly The Inevitable by Kevin Kelly Cool Tools Project Long Now Foundation Stewart Brand Socratic Method Koan René Descartes Conde Nast Vouge Olivetti Typewriter Trolley Problem Terry Gross Lex Friedman Tim Ferriss KK.org Kevin2Kelly on Instagram Recomendo Newsletter Excellent Advice for Living Beauty Pill Producer Ben Ford Questions Asked When did you first understand the power of questions? Can I do that? Can that be something that you can learn? How did questions function differently between Eastern versus Western intellectual traditions? What role do you think embodied questions those we explore through doing rather than thinking play in developing wisdom? What's on the other side of the hill? What happens if you go to the end? What's the origin of this? How should one think about the exploratory in one's life? Is there anything that you would add to your list of 15 statements that define what makes a quality question? Is there a qualitative difference between the questions humans are asking and the questions our AI systems are beginning to formulate? What do you think would help them get there? Any idea on a forcing function on how we get them [LLMs] to ask the better questions so that they might improve in that direction? What were some novel questions that broke your brain at the time in thinking about this 10,000-year clock or beyond? What's it good for? What would you use it for? What else could you do over the long term for 10,000 years? How do you transmit values over time? How do you evolve values that need to change, and how do you make a difference? How do even know what you don't want to change? What do you want to continue? What's the most essential aspects of our civilization that we don't want to go away? What are the rules? What is the system? How do you pass things along in time and not change the ones you don't wanna change, and make sure you change the ones that are more adaptable so they can adapt? What do you think about questioning itself as an art form? How has being a photographer influenced the way you question reality, visually compared to verbally? Are you a photographer that takes photos or makes photos? What will happen? What will happen next? What are your right now questions that you are wrestling with or working with in your life? Can someone else do what I'm trying to do here? Am I more me in doing my art or more me in doing the writing? Do you have any other thoughts or encouragement about questions that we haven't explored? What makes a good question? How do you ask a good question? What questions do you dwell on to be in purposeful imbalance? What is your practice in embracing the inefficient nature of questions to achieve breakthroughs? What are the new hills you can build and frontiers you can explore? How can you use your curiosity and humanity to pursue questions that trend toward the fringes?…
Content provided by Seda. All podcast content including episodes, graphics, and podcast descriptions are uploaded and provided directly by Seda or their podcast platform partner. If you believe someone is using your copyrighted work without your permission, you can follow the process outlined here https://player.fm/legal.
Bir danışanım sordu “iç rahatlığı ve huzuru ile bir gün geçirmek mümkün mü?” Benim cevabım evet. İç huzur için en gerekli şeylerin başında ise kendini tanımak geliyor. Kendi hayatıma baktığımda son on dört senemi kendimi tanımaya ve şifalandırmaya adayarak geçirdim. İç huzura giden bu yolda gördüğüm şeylerden bir tanesi bir şeyleri bırakabilmek için bağışlamam gerektiği oldu. Ve bağışlamak bir başka insanı bağışlamak değil aslında, her şeyde olduğu gibi kendini bağışlayarak başlıyor. Asıl kızgınlığımız olan olaydan daha çok, olan olaydan dolayı yaşadığımız etki ve bizi dönüştürdüğü hal. O yaşanılmış olaydan dolayı kendi içimizde oluşmuş o halden ve o halden var olan kişi olmayı sevmiyoruz, çünkü adeta bize karşı çalışan bir varoluş oluyor o. Ama içinden de çıkamıyoruz. Ve buna neden olan insana ve olaya kızgınlık duyuyoruz. Burada asıl bağışlanılacak buradan var olmuş olan kendimiziz. Asıl kızgınlığımız da kendimize. Burada kendimizle barıştıkça, bu hallerimizi kabul edip şefkat gösterip sevebilip bağışladıkça, bu kızgınlığı bırakabiliyoruz. O kızgınlığı bıraktıkça varoluş yerimizi seçebiliyoruz. O zaman yaşanılanların üzerimizdeki etkisi kalmıyor. Ve yaşanılmış olanlardan özgürleşiyoruz. Bu etkileşimlerde rol oynayan diğer insanlardan da özgürleşiyoruz. Burada bağışladığımız kendimiziz. Ve bağışladıkça yaşadığımız özgürleşmek. Şifalanmak için ne hissettiğimizi ve bunu neden hissettiğimizi anlamamız gerekir ki, bunu artık neden hissetmemize gerek olmadığını görelim. Kendimizi tanımak ve iç huzur aslında bir insan olarak en derinden temel ihtiyacımız. Kendimizi gerçekleştirdikçe daha tam ve bütün hissediyoruz. Kendini tanımak da şifaya giden yolun özü. Şifa yolunda kalpten kalbe görüşmek dileğiyle. Sevgiyle kalın
Content provided by Seda. All podcast content including episodes, graphics, and podcast descriptions are uploaded and provided directly by Seda or their podcast platform partner. If you believe someone is using your copyrighted work without your permission, you can follow the process outlined here https://player.fm/legal.
Bir danışanım sordu “iç rahatlığı ve huzuru ile bir gün geçirmek mümkün mü?” Benim cevabım evet. İç huzur için en gerekli şeylerin başında ise kendini tanımak geliyor. Kendi hayatıma baktığımda son on dört senemi kendimi tanımaya ve şifalandırmaya adayarak geçirdim. İç huzura giden bu yolda gördüğüm şeylerden bir tanesi bir şeyleri bırakabilmek için bağışlamam gerektiği oldu. Ve bağışlamak bir başka insanı bağışlamak değil aslında, her şeyde olduğu gibi kendini bağışlayarak başlıyor. Asıl kızgınlığımız olan olaydan daha çok, olan olaydan dolayı yaşadığımız etki ve bizi dönüştürdüğü hal. O yaşanılmış olaydan dolayı kendi içimizde oluşmuş o halden ve o halden var olan kişi olmayı sevmiyoruz, çünkü adeta bize karşı çalışan bir varoluş oluyor o. Ama içinden de çıkamıyoruz. Ve buna neden olan insana ve olaya kızgınlık duyuyoruz. Burada asıl bağışlanılacak buradan var olmuş olan kendimiziz. Asıl kızgınlığımız da kendimize. Burada kendimizle barıştıkça, bu hallerimizi kabul edip şefkat gösterip sevebilip bağışladıkça, bu kızgınlığı bırakabiliyoruz. O kızgınlığı bıraktıkça varoluş yerimizi seçebiliyoruz. O zaman yaşanılanların üzerimizdeki etkisi kalmıyor. Ve yaşanılmış olanlardan özgürleşiyoruz. Bu etkileşimlerde rol oynayan diğer insanlardan da özgürleşiyoruz. Burada bağışladığımız kendimiziz. Ve bağışladıkça yaşadığımız özgürleşmek. Şifalanmak için ne hissettiğimizi ve bunu neden hissettiğimizi anlamamız gerekir ki, bunu artık neden hissetmemize gerek olmadığını görelim. Kendimizi tanımak ve iç huzur aslında bir insan olarak en derinden temel ihtiyacımız. Kendimizi gerçekleştirdikçe daha tam ve bütün hissediyoruz. Kendini tanımak da şifaya giden yolun özü. Şifa yolunda kalpten kalbe görüşmek dileğiyle. Sevgiyle kalın
Eski varoluşundan kurulmuş hayatın, belki teker teker belki bir anda bitiyor olabilir. Hayatta kalma çabası ve mücadelesinde (survival state) olan sinir sistemiyle kurulmuş ve inşa edilmiş hayat, yeni varoluşuna eşlik edemez. Eski yaşamın yeniye yer açmak için çöküyor. Yaşadığın bitişler veya çöküşler başarısızlıktan değil. Bu enerjetik bir sıkıştırma. Bir zamanlar hayalini kurduğun ilişkiler, tutkular ve planlarınla artık rezone etmiyor olabilirsin. Hayatından çıkmaya başladıklarını deneyimliyor olabilirsin. İlişkiler değişiyor, bitiyor ya da tanınmaz hale geliyor olabilir. Geçmiş versiyonunla uyumlu olan insanlar hayatından çıkıyor olablirler. Her şeyi, yolunu, amacını, planını sorguluyor olabilirsin. Bu şüphe değil, kimliğinin ve benliğinin çöküşüdür. Eskiden güvende hissettiren şeyler artık dayanılmaz hale gelmiş olabilir. Konfor alanı olarak veya seni koruduğu için barındırdığın sistemler artık sana nefes aldırmıyor gibi hissedersin. Eski kalıpların bu yeni versionunu taşıyamıyor çünkü. Duygusal olarak inişler ve çıkışlar yaşıyor olabilirsin. Bu enerjisel bir arınma. Sinir sisteminde tıkalı kalmış enerjiler bünyenden çıkarak arınıyor ve yeni versiyonuna yer açılıyor. Evren, belki acı verse bile büyümeni önceliklendiriyor. Bu zorlayıcı geliyor olabilir, ancak bunu bir doğum olarak görebilirsin. Yoğun, sancılı, dağınık, ancak diğer tarafta yepyeni bir gerçeklik var. Yepyeni bir sen var. Zihniyetin, davranışların ve gerçekliğin kim olduğunu düşündüğüne bağlıdır. Ve eğer sinir sistemini bu yeni versiyonunu ve gerçekliğinin frekansını taşıyabilecek şekilde genişletmek istiyorsan, Mayıs ayındaki Expansion Kampına beklerim. Sevgiyle kal…
Yeni seneye girerken dilek, istek ve planlarınızı yazın derler ya. Bu sene bunu yapmak için en iyi zaman şimdi. Tüm hayallerin, istek, ve niyetlerini açıklık, dürüstlük ve berraklıkla kendine ifade etme vakti. Sadece bunu değil, şu an bulunduğu yeri de dürüstlükle kabul etme vakti. Olmak istediğin yerden ne kadar uzak olduğunu görmek seni düşündürmesin. Olduğun yeri ne kadar kabul edersen o kadar varoluşunun yaratım gücünün tamamını çalıştırmış ve aktive etmiş oluyorsun. Ve öyle bir niyet ve var oluş gücüyle bu dönem istek, niyet ve hayallerinin olması için imkanlar seni şaşırtıcak şekilde hayatında belirebilir. Sen bir yandan da yaşamak istediklerini yaşayacak ve bunları barındıracak şekilde kendi varoluş kapasiteni genişletiyor musun? Ayrıca her ne kadar istek ve niyetlerinde netleşsen bile, evrenin seni şaşırtmasına izin ver. Evrendeki imkanlar ve olanaklar sınırsız. Sen, en limitsiz düşüncende bile limitlisin. Evrenin sana her şeyin ne kadar güzel olabileceğini göstermesini iste ve buna izin ver. Hayatın seni en güzel şekilde şaşırtması için alan bırak. Bu dönem enerjilerini daha derinden anlamak ve bu enerjilerle nasıl çalışabileceğini anlamak için devamını dinle. Her yeni ay ve dolunayda online sound bath seansları yapıyorum. Bunlar hakkında daha fazla bilgiyi de sedaerkman.com’dan ulaşabilirsin. Sevgiyle kal…
Sisteminin bugüne kadar taşıdığından ve taşıyabildiğinden daha büyük bir varoluş şekli içinden gümbür gümbür geliyor. Zincirlerini koparmış, barajın duvarını kırmış gibi. Bunu içinde yükselen yoğun ve anlayamadığın duygular şeklinde yaşıyor olabilirsin. Bu duygular hissedilmeyi ve tanınmayı bekliyor, çünkü sana seninle ilgili bilgi taşıyorlar. Bu duygularının yoğunluğu beklenmedik olabilir, seni dengeden ve merkezinden çıkarabilir, ağır gelebilir. Bu yüksek enerjiyi güvenli bir alanda deneyimlemek, içinden yükselip kendini göstermesi için alanlar ve olanaklar sağlaman önemli ki sana seninle ilgili mesajlarını iletebilsinler. Duyguları hissedip bırakmak arasında bir adım var aslında. Hissedip, sana vermeye çalıştığı mesajı aldıktan sonra bırakmak. Her duygu sana seninle ilgili bilgi taşır. O bilgiyi aldığın zaman sisteminden çıkması daha rahat olur. Bu süreçte sana bu duyguların seninle ilgili getirdiği bilgiler sana kendinle ilgili bu yeni dönemindeki varoluşunla ilgili anahtarları taşıyor olabilirler. Kendine kulak ver ve gümbür gümbür gelen yeni varoluşunu kucaklayabilecek ve taşıyabilecek şekilde benliğinin kapasitesini genişletmek için adım at. Gözünün gördüğü değil, içinin bildiğine kulak ver. Yolunu o gösterecek. Sevgiyle kal.…
Bu dönem hayatında büyük değişimler oluyor, bir şeyler sonlanıyor, ya da büyük ölçüde şekil ve form değiştiriyor olabilir. Ve bütün bunlar sende yoğun duygular yaratıyor olabilir. Bu duygular onlardan kendini tanımlaman için değil, varoluşunda neleri taşıdığını fark etmen için yüzeye çıkıyorlar. Bu duygular sadece bugüne ait değil, bugüne kadar biriktirdiğin ve hala bünyende ağırlığını taşıdığın deneyimlerin de izini taşıyorlar. Şu anda yüzeye çıkmakta olan şey, sisteminden enerjisel ve duygusal olarak hâlâ salıverilmesi gerekenlerin farkına varman için. Bunlar sorularına gelen yanıtlar. Hayatta nasıl ilerleyeceğini soruyor olabilirsin ve hayat sana ilerlemek için neyi serbest bırakman gerektiğini gösteriyor olabilir. Geleceğine doğru ilerleyebilmen için eski acılarını, kızgınlıklarını, hayalkırıklıklarını serbest bırakmaya davet ediliyorsun. Bu senin özgürlüğün için. Bunları taşıdıkça enerjisel olarak geçmişe bağlı kalıyor, geçmişin etkisinde yeniyi yazamıyorsun. Geçmiş deneyimlerinin sana getirdiği bilinci ve bilgeliği al kabul et ve seni eski enerjilere bağlı tutan acıyı serbest bırak. Bunlar senin gücünü tükettiği gibi ruhsal gelişimini, kalbinin arzusunu ve ruh amacının fiziksel tezahürünü yavaşlatıyorlar. Bunu yaparak seni tüketen, yıpratan, çürüten enerjilere olan bağını bırakmış ve tüm gücünü kendinde toplamış oluyorsun. Kalbindeki üzüntü ve acının süpürülüp gitmesine izin ver. Daha büyük bir içsel özgürlük için zamanın doğuyor ve bu daha büyük özgürlüğe giden yol. Bu özgürlüğü hak ediyorsun. Kendini geçmişinle özdeşleştirmeyi bırakmanın zamanı geldi. Hâlâ geçmişine bakarken, geçmişin acısını ve bu deneyimlerin dünyayı görme biçimini şekillendiren eski algılarını taşırken arzu ettiğin geleceği yaratamazsın. Onu bırak, sen sen olabilme özgürlüğünü bile kendine tanımamış olursun. Fırsatlar sana doğru ilerliyor, ama ancak onları destekleyecek içsel çalışmayı yapmaya hazırsan önüne açılacaklar. Bakış açını teslim etmeye, ve sana hizmet edecek ve seni daha yüksek bir gerçeklik düzeyinde huzura kavuşturacak yeni bir bakış açısı edinmeye hazır ol. Kendini eski varoluş biçimlerinin kıskacından kurtar. Sevgiyle kal…
Yas en büyük dönüştürücüdür. Belki aylardır bir şeylerin bitişlerini yaşıyorsun. Alışkanlıkların, bakış açılarının, varoluş şekillerinin. Kendinin bir bitişini yaşıyorsun. Belki de bir kayıp, bir vefat, bir ayrılıkla gelen yaşamın getirdiği bir yaş yaşıyorsun. Yas her haliyle bir dönüştürücüdür. Ve yasın ardından kimse aynı olmaz. Aynı kalmaz. Bitişler ve başlangıçlar her zaman birlikte varolur. Çoğu zaman bitişler ve başlangıçları yaşadığımızda, başlangıçlara odaklanmayı seçebiliriz. Ancak bazen bitişlerin acısı, sancısı bitende tutar bizi. Yeni bir şeyin başladığını bile anlayamayız. Ancak, yaşadığımız yasla beraber biz de yeni bir yerden varoluyor oluruz. Aynı değilizdir. Yas dönüştürür. Bu dönem hepimiz dönüşüm içindeyiz. Yadsınamaz, inkar edilemez bir dönüşüm. Eski varoluşumuz o veya bu nedenle artık mevcut değil. Ve bu dönüşümü her alanda hissediyor olacağız. Fiziksel bedenin daha hassas ve daha fazla özen istiyor olabilir. Bugüne kadar yaşadığından daha farklı spiritüel deneyimler yaşıyor olabilirsin. Kendi frekansının değiştiğini hissedebilirsin. Kendini yeni baştan keşfettiğin bu dönemde hiçbir şey için acele etme. Kendine, kendini yaşamak, deneyimlemek, gözlemlemek için zaman ve alan ver. Eğer dönüşümünün sağlamlaştığını hissettiğin bir dönemdeysen de kendine aksiyona geçmek için izin ver.…
Kış dönemleri doğa ve yaşam inzivaya geçer. Bu bizi de içsel inzivaya davet eder. İç mekanlarda geçirdiğimiz zaman arttığı gibi, iç dünyamızda da daha fazla zaman geçirmeye davet ediliriz. Bu kış dönemlerinde karanlık ve doğanın sessizliği, bizi de kendimizle kalmaya ve geçirdiğimiz dönemi değerlendirmeye davet eder. Kış dönemleri aksiyona geçmek ve adım atmak yerine, geçirdiğin dönemi değerlendirmek ve buradan nereye doğru adım atmak istediğini, neyi gerçekleştirmek istediğini ve bunu nasıl yapmak istediğini anlamak için ideal bir dönemdir. Yani yönünü ve yöntemini belirlemek için. Yönünü, hedefini ve yöntemini belirlemeden önce de asıl yapman gereken kendi varoluşunu anlayabilmektir. Kendi değerini anladığın zaman, ve kendine ve potansiyeline inandığın zaman kendinle hizalı olan yeri ve yönü kendin için seçersin. Aslansan ama kendini kedi zannediyorsan, bir kediye uygun hayal, hedef, niyet ve yöntem seçersin. Halbuki sen aslansındır. İlk başta aslan olduğunun, ormanın kralı/kraliçesi olduğunun idrakına varabilmen gerekir ki, kendi potansiyeline uygun hayaller, hedefler ve yöntemler seç kendine. Durduğun yer ve kendini konumlardırdığın yer nereye baktığını belirler. İlk başta kendini konumlandırdığın ve ait olduğun yeri anla ve idrak et ki, yönünü belirlerken bir aslana yakışır yerden seç. Tahtındaki yerini al. Sevgiyle kal…
Uyumsuzluğun olduğu bir ortamda büyüdüysen veya çevrenizdeki insanlar uyum içinde yaşamıyorduysa, sen de uyum içinde yaşamanın nasıl bir his olduğunu veya nasıl göründüğünü bilmezsin. Sinir sistemin sağlıklı yaşamayı hiç bilmediyse, bu uyumsuzluğun, kaosun, gerginliğin, anksiyetenin normal olduğunu düşünerek bu işlev bozukluğunu yeniden yaratmak ve uyumsuzluğu yeniden yaratmak kolaydır. Ya da aşina olmadığın için sağlıklı ilişkileri ve etkileşimleri var oldukları yerde fark edemezsin. Güvenliğin nasıl bir his olduğunu, rahatlığın, şefkatin, anlayışın ve sevginin nasıl bir his olduğunu öğrendikçe, bunlar daha tanıdık hale gelir ve bunları yaşamında ve ilişkilerinde fark etmeye başlarsın. Bu yolculuk, sevildiğini, beslendiğini ve güvende olduğunu hissetmek için mümkün olduğunca çok alan ve fırsat yaratmayı içerir. Kendi içinde bunları var edebildikçe, daha derin bir muhakeme düzeyi gelir ve bu muhakeme içinde her şeyi daha net görmeye başlarsın. Netlikle birlikte, senin için neyin sağlıklı olduğunu görmeye başlarsın. Artık sevgi, şefkat, uyum, güven nedir kendi varoluşunda tanıdıkça bunun olduğu yerleri tanıyıp kendin için seçebilir hale gelirsin. Daha iyiyi seçersin, sağlıklı olanı seçersin ve bunları tutarlı bir şekilde seçersin. O zaman şifa doğal bir yan ürün haline gelir. Kendi kendinin şifa sığınağı haline gelirsin. Ferahlığa Yolculuk İnzivası, bedeninde güveni ve rahatlığı deneyimleyebileceğin ve bunanla aşina olabileceğin bir alan sunuyor. Kendinle Sevgiden Buluş atölyesi de otantik varoluşunun ortaya çıkabilmesi için gerekli olan o koşulsuz sevgiye giden, seni özgürleştirmeye giden yol. Sevgiyle kal…
Tüm versiyonların bugünkü varoluşunda barınıyor. Bebeklik halin, çocukluk halin, ergen olan sen ve genç yetişkin olan sen. Kaç yaşında olursan ol, o güne kadarki her halin bugünkü varoluşunda barınıyor. Kendinle yakın bir ilişki kurmak, her bir versiyonunu tanımakla ilgilidir. Onları tanımak, her bir versiyonunun isteklerini, hayallerini ve sevinçlerini anlamanı ve aynı zamanda her birinin taşıdığı acıları, yaraları ve korkuları anlamanı gerektirir. Onların ihtiyaç ve istekleriyle ilgilenirken, geride bıraktığın veya verdiğin her bir parçanla bağlantı kurarsın. Hiç ifade etme fırsatı bulamadığın parçalarını keşfediyor ve deneyimliyor olursun. Bu, her bir versiyonunla saklambaç oynamak gibidir. Onları bütüne geri getirmek ve bütünle tekrar bütünleştirmek sana kalıyor. Bu içsel oyun, olmadığına inandığın şey olduğunu kabul etmek ve bunu bilinç ve sevgiyle yaşamanın bir yolunu bulmakla ilgilidir. Bu, gölgeler arkasında saklı kalmış ve şimdi ortaya çıkmaya ve gerçekte olduğun güzel ve bütün varlığın bir parçası olarak yaşamaya hazır hale gelen parçalarını araştırmakla ilgilidir. Bu zorlayıcı olabilir çünkü henüz gerçekten sevmediğin ve kabul etmediğin yönlerini ziyaret etmek ve onlarla bilinçli olarak ilişki kurmak son derece rahatsız edici gelebilir. Yine de bütüne giden yol bu saklambaç sırasında bilinmezlerle karşılaştırsa da bütünden var olmanın getirdiği neşeye götürür. Sevgiyle kal…
Son zamanlarda yaşamınızda süregelmiş bir kalıp, bir varoluş biçimi ya da başkalarıyla ilişki kurma şekli farklı durumlarda ya da ilişkilerde size kendini yeniden göstermek için ortaya çıkmış olabilir. Bunu fark etmek ve artık buradan varolmadığınızı görmek, varlığınızda ve yaşamınızda büyük bir yer kaplayan derin bir duygusal bağlılığın salıverilmesidir ve onu salıvermek yeniye o kadar çok alan açar ki, havadaki değişim rüzgârını hissedebilirsiniz. Bu değişim rüzgârını hissederken bir sonraki aşamaya geçmek için acele etmenize gerek yok. Şu anda ilgilenmeniz gereken şeylerle ilgilenin. Tüm yarım kalmış işleri tamamlamak, iyileştirilmesi gerekenleri iyileştirmek ve en azından kendi içinizde bir kapanışa ulaşmak için zaman ayırmanız önemlidir. Eylem adımları atmak yerine, nereye gitmek istediğinize dair inancınızı oluşturmaya başlayın. Nereye gitmek istediğiniz konusunda net değilseniz veya şüpheleriniz varsa, net bir vizyonunuz olmaz ve kaybolursunuz ya da en azından önünüzde çok engebeli bir yol olur. Ne istediğiniz ve nereye gitmek istediğiniz konusunda çok net olun. İçinizde herhangi bir şüphe veya belirsizlik olup olmadığını anlayın, çünkü siz ilerlemeye çalışırken bunlar içinizde dirence neden olur. Ve bu neşeli bir yolculuk olmak yerine, şüphelerinizin barikat olacağı daha zor bir yolculuğa dönüşecektir. Kendinizi bir sonraki bölüme, bir sonraki yolculuğa hazırlamak, vizyonunuzda netleşmek ve içsel duygusal durumunuzu bu vizyonla uyumlu hale getirmektir. Eğer güvensizliğiniz veya şüpheleriniz sizi engelliyorsa, elde etmek istediğiniz şeyler üzerinde çalışmak yerine güvensizliğiniz üzerinde çalışmak kalbinizin arzusunu gerçekleştirmeyi sağlayan anahtar olacaktır.. Çünkü hayatınızın bir sonraki bölümünde, dünyaya gerçek sizi, sizi özel kılan benzersiz özelliklerinizi göstermeye davetlisiniz.…
Bu dönem yeni bir başlangıç oluyor. Ama aynı kitabın içinde yeni bir bölüme geçmek gibi değil. Serinin yeni bir cildine geçmek gibi. Ve ilk ciltte tam çözüme ulaşmamış konular, durumlar, içsel haller varsa onlar gündeme geliyor olabilirler ki, son bir defa daha masaya yatır, değerlendir, ilgilen ve çözüme ulaştır. Bu konular seninle bu yeni cilde gelmiyor. Çünkü bu yeni ciltteki varoluşun yaşamla, evrenle her daim beraber yaratım içinde olacak. Enerji alanında ne olduğu, ne barındırdığın büyük özen ve dikkat gerektiriyor. Duan söylediğin sözlerin değil tüm varoluşun olacak. Duan doğan. Sevgiyle kal…
Her enerjinin madde formunda bir karşılığı var. Yaşamın içindeki enerjisel bağı gördüğünde yaptıklarının ve hatta varoluşunun yaratımını görebilirsin. İnsanlığının limitli algısında kendini kısıtlama. Yaşamın içindeki enerjisel bağı gör ve sana sunulanı göreceksin. Bugüne kadar hep çabalayarak, oldurmaya çalışarak, mücadele ederek bir yere geldiysen, hep bu şekilde yol aldıysan, şimdi bazı şeylerin sana sunuluyor olmasını garip karşılayabilir, hak etmediğin hissine kapılabilirsin. Kolay veya rahatlıkla oluyor olması seni tereddütte bırakabilir. Sen birebir o konu üzerinden çalışmamış da olabilirsin, ancak, yaptığın her şey seni buraya getirdi ve bu kapı sana açıldı. Ve bu bazen yaptığın değil, olduğun varoluşunu getirdiği yer oluyor. Varoluşunun yaratımı karşılığında evren bolluk bereketini sana sunuyor olabilir. Bunu görebiliyor musun? Enerjilerini takip edersen yaşamın içindeki enerjisel bağı da görebilirsin ve sana sunulanın nasıl sunulduğunu da. Sevgiyle kal…
Bu dönem kendi içinde gücünü daha fazla hissedecek ya da daha etkili olduğunu hissettiğin durumlar içinde bulabilirsin kendini. Yetenek ve becerilerinin, yapabildiklerinin, hatta kelimelerinin gücünün ve etkisinin katlanarak arttığını farkedebilirsin. Bu dönem kendi içinde farkındalığın artarken hem kendine hem etrafındakilere kendi gerçekliğini daha açıklık ve netlikle ifade etmeyi seçebilir ve kelimelerinin etkisine orada da şahit olabilirsin. İfade ettiklerin ilişkilerinde ve yaşamında dönüşümler getirebilir. Eğer bu dönem veya geçtiğimiz dönem bekletildiğini, duraksatıldığını hissediyorsan, bu süreci bekleme süreci değil de içe dönme dönemi olarak değerlendirdiysen buradan kazancın altın değerinde olacaktır. Bu bekletilme dönemi sağlık sorunlarından da olmuş olabilir. Yaşamını, alışkanlıklarını, seçimlerini ve yaşam tarzını ve ele alışını değerlendirmenin, bu süreçte edindiğin farkındalıkla yaşamını yeniden yapılandırmaya geçmenin vakti geldi. Varoluşunu bir bütün olarak ele al ki varoluşun konuşsun. Sevgiyle kal…
Yaşamını yaratmak için bugüne kadar hep adım atmaya, oldurmaya, yönetmeye, yön vermeye, kontrol etmeye çalıştıysan, bil ki devran değişiyor. Çabanı, emeğini adım atmaktan ziyade varoluşunla olan bağını, varoluşuna olan güvenini kurmaya yöneltme vakti. Yönünü iç sesin sana ifade edecek. Onu duyabilmek için sukûnete ihtiyacın var. İçinde hala o huzur, sukûnet, dinginliğin olmadığı yerlere bakmak ve oralara gerekli özeni göstermek bu dönem asıl seni ileriye götürecek adımlar. Yani ileriye götüren adımlar içeriye götüren adımlar olacak. Efor, çaba, uğraş ile atılan adımlar seni bir yere kadar götürebilecekken, varoluşunun yönlendirmesine güvenerek izinle akıştan atılan adımlar seni çok daha ileriye taşıyacaktır. Varoluşuna, varoluşunun bilgeliğine güvenmek, kendinle güven ilişkisi kurmak asıl çaba, özen ve ilgi isteyen yer. Çünkü bundan sonra bu hizalanma yolun olacak. Sevgiyle kal…
Hayallerimizi gerçekleştirmek için inancın yanında bunu yaratıma geçirecek bilinç ve muhakeme gerekir. Zorlu deneyimler ve kalp kırıklıkları vazgeçmen için değil bu muhakemeyi edinmen içindir. Bu deneyimler ve bilinçle geliştikçe köklerimiz büyümeye daha elverişli saksılar isteyecektir - Düşürdüklerimiz, verdiklerimiz ve bizden alınan parçalarımıza duyduğumuz özlem bizi tekrar kendimizle buluşmaya götürüyor. Bunun için nereye nasıl bakacağını bilirsen. Sevgiyle kal…
Bitişler ve başlangıçlar birbirini barındırır. Beklediğin bir şey olduğunda onu başlangıç olarak değerlendirirsin. Gidenin gitmesini istemediğinde bitiş olarak yaşarsın. Halbuki ikisinde de bir bitiş ve başlangıç vardır. Bu bir geçiş dönemi. Ve eski ile yeninin birbirine geçtiği bir dönem. Bir yandan yoğun duygular, anlayışlar, iç dünyada geçişler, derinliklerden gelen duygular olabilir. Diğer yandan onları gören, bilgelikle bakan, anlayan ama farklı bir bilinçte olan bir yanın olabilir. İnsan olma kapasiteni arttırdıkça birini veya diğerini seçme ihtiyacı duymadan ikisini de barındırabilirsin ve ikisi birbiriyle bütünü oluşturur. Sadece duygular sel olabilirken, sadece bilinç çok kuru kalabilir. Duygular ve sezgilerde kaybolurken, bilinç seni sana getirir. Bütün o varoluşun içinde seni sana hatırlatır. Sana özgü olanı. Bütünlüğün içindeki bireyselliğini, sana özgü ve sana özel olanı hatırlatır. Ve sonra tekrar bireyden bütüne götürür, bu sana özgü olan bütüne nasıl hizmet ediyor? Kendini ve enerjini koruman bu dönem çok önemli. Senin için olan sana açıldıkça ve kendini gösterdikçe, onu keşfetmek ve deneyimlemek için güvenli alan isteyeceksin. Desteklendiğin ve rahat hissetiğin ortamlar ve ilişkiler önemli. Enerjini korumaya özen göster. Bir yandan da kendini yaşamın sunduğu güzellikler, ve sürprizlere de açık tut. Yani enerjini koru, ancak kendini kapatma. Enerjini koru ve bu yüksek enerjinle uyumlu yaşamın sunduklarına açık ol. Sevgiyle kal…
Welcome to Player FM!
Player FM is scanning the web for high-quality podcasts for you to enjoy right now. It's the best podcast app and works on Android, iPhone, and the web. Signup to sync subscriptions across devices.